Untitled Document
Mangal
UYGARLIĞIN ATEŞİ ODUN KÖMÜRÜ

Odun kömürü, insanlık tarihinin karanlık çağlarından, örslerde dövülen demire, günlük yaşam ile kutsal dünya arasında şekillenen tunç yontulara kavuşturan ateşin kaynağıdır. Tek başına yandığı zaman yeterli ısı kaynağı oluşturmayan odunun yerini odun kömürünün alması, bakır ile kalayın eritilerek tunca dönüştürülmesi, demirin işlenmesi, tarımdan savunmaya geniş bir yelpazede, el aletlerinin yapımına olanak vermiştir.

Tarih boyunca pek çok uygarlığın gözbebeği olmuş Anadolu' nun gerek savunmasında, gerekse istilasında bakır, tunç ve demir üretiminin, dolayısıyla da odun kömürünün önemi büyük olmuştur. Alacahöyük kazılarında, özellikle kral mezarlarında, MÖ 2500-2200 yıllarından kalma demirden yapılmış araçlar, süs takıları bulunmuştur. Yunan ve Roma Mitolojisi' nde Anadolu kökenli Demir Tanrısı olarak anılan Hephaistos, tunçu, demiri şekillendirir ve Homeros' un İlyada destanında, Akhilleus' un savaşın yönünü belirleyen ihtişamlı silahlarını yaratır.

Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad, 1226 yılında Eski Kahta Kalesi' nin kilidi sayılan dillere destan demir kulesini fethederek Kahta' yı ele geçirmiştir. Karl Friedrich Dörner, Nemrut Dağı çevresinde, özellikle Kahta Çayı boyunda, tarihte Asemia olarak anılan bölgede, Kommagene Krallığı' na ait curuf kalıntılarını ve odun kömürü üretim bölgelerini ortaya çıkarmıştı.

Sonsuz bir değişim içerisinde kültürleri, toplumları, insanları, olayları harmanlayan Anadolu' da, kimi zaman ise sadece üretim görevini yerine getirmiş olan odun kömürü, bu topraklarda halen üretilmektedir. Artık kullanım alanları kısıtlanmış, tüketimi azalmıştır, fakat, belki işlenişi tarihin ilk dönemlerinden beri hiç değişmediği, belki de bu denli gözyaşına, mutluluğa ve zenginliğe tanıklık ettiği için, dumanlar içinde tüten yalın görüntüsü ile zamana başkaldırır adeta. Tıpkı Kahta Çayı boyunca bulunan odun kömürü üretim alanları gibi, günümüzde de rüzgara açık olmayan dere kenarlarında üretilmektedir. Kömür yapımında kullanılan odunlar meşe, kayın, gürgen, dışbudak, karaağaç, hus gibi en iyi derecede kömürleşen sert ağaçlardan seçilir ve özellikle düzgün ağaçların kullanılmasına özen gösterilir. Sezonluk bir üretim olan odun kömürü yapımında, eski üretim alanlarının kullanılması da bir geleneğin devamıdır.

Odun kömürü üretimi için kurulan, üzeri toprakla örtülü ocağa "torluk" adı verilir. Torluk kurulurken, ortasından 30 cm mesafede olmak üzere 3-4 sırık dikilir ve torluktan daha yüksek olan sırıklar, yanma aşamasında baca görevi görebilmeleri için birbirleri ile birleştirilir. Baca içerisine kolayca yanabilen talaş, yonga, çalı-çırpı doldurulur. Baca etrafına ise, havalanmayı sağlamak amacı ile, ince çaplı veya yarılmış kuru haldeki odunlar altlık olarak yerleştirilir. Daha sonra kömür haline getirilecek odunlar çepeçevre dikine olarak istif edilir ve çevreye doğru gidildikçe odunların çapı giderek incelir. Torlukta, bir tümsek şekline ulaşıldığından odunların istifleme işlemi paraboloid meydana gelecek şekilde yapılır ve en üstteki kısma konulan odunlar yatık şekilde yerleştirilir.

Kömürleştirme esnasında hava ile doğrudan teması kesmek üzere istifin üzeri bir örtü ile kaplanır. Bu örtü yeşil ve toprak örtüsü olmak üzere iki tabakadan oluşur. İlk tabaka olan yeşil örtü, çimen kesekleri, kayın, göknar dalları, yosun, eğrelti otu gibi materyaller ile yapılır. Bu tabaka yaklaşık 15-20 cm' dir. Daha sonra killi toprak, kömür, kırıntı ve tozları ile çamur haline getirilerek hazırlanan toprak örtüsü 5-10 cm kalınlıkta olacak şekilde torluğun üzerine sıvanarak kaplanır. İç kısımda, torluğun ilk kuruluş aşamasında hazırlanan tutuşturma kanalından yararlanarak baca içerisindeki talaş, yonga, çalı-çırpı gibi tutuşturucu maddeler üstten ve alttan yakılır. Torluğun yakma işlemine sabahın erken saatlerinde rüzgarsız bir havada başlanır. Kömürleşme için 240-280 C' lik bir sıcaklık gerekmektedir. Torluk içerisindeki ateş, üstten yanlara ve aşagıya doğru yelpaze biçiminde yayılır. Ateşin ilerlemesini idare etmek için torluğun üst kısımlarından başlayarak toprak örtüsü delinir. Bu deliklerden ilk önce su buharı çıkar, daha sonra ise sarı renkte bir duman yükselir. En sonunda karbonmonoksitten ibaret mavi renk meydana gelir. Mavileşme görülünce kömürleşme sona ermiş demektir. Bundan sonra delikler tıkanır. Torluğun dip kısmına açılan deliklerden beyaz duman çıktığı görüldüğü zaman kömürleşmenin sona erdiği anlaşılır. Yanma bittikten sonra torluk birkaç gün soğutulmak üzere bekletilir. Ateşin takip edilebilmesi için torluk demir kancalarla akşama doğru bozulur.

Torluğu bozma işi gece yarısına doğru yapılır ve sona erer. Kömür elde etme süresi, ağaç cinsi ve torluk hacmine göre 76 saat ile 107 saat sürer ve yaklaşık 100 kg odundan 20 kg kömür elde edilir. Toprak torlukların hazırlanma zorluğu ve yanma sırasında çevreye yayılan sirke asidi kokusunun verdiği rahatsızlık nedeniyle, artık odun kömürü üretimi metal ocaklarda, Retord adı verilen kapalı kaplarda yapılmaktadır.

Odun kömürüne olan talep son yıllarda yine artış göstermektedir. Özellikle mangal kömürünün pişirme ve ısınma amacıyla yaygın olarak kullanılması, bu kömürün kükürt içermemesi nedeniyle yanma sırasında havayı diğer kömür cinslerine göre daha az kirletmesi, tercih edilmesine neden olmuştur.